10 Nisan 2024 Çarşamba

Marry My Husband


Marry My Husband

Bir dizi düşünün -deccal milleti çekemeyen para düşkünü hırslı- bir hatun var. Diyorum ki dizide daha ne kadar kötü olabilir diğer bölüm x2 kötülükle geliyor yüzsüzella. Hele sonlara doğru bir hatun daha geliyor insanlığa zülüm çektirmek için inmiş yeryüzüne.

En yakın arkadaşımızın, kocamızla ilişkisini (üstüne hastayken )öğrenip ölüyoruz. Gözümüzü bi açıyoruz 10 sene öncesine ışınlanmışız evlenmemişiz her şeyi kurtarma şansımız var. Dizinin fantastik yönü güzel bağlanmıştı hiç iğreti değildi.

Dizinin genel olarak hiçbir bölümü sıkmadı. En beğendiğim bölüm ise 13. bölümde yalak sumi'nin gerçek yüzünü çekinmeden anlatıp çığlık çığlık olmasıydı. Nasıl keyiflendim anlatamam. Kudur delir ezikella. Kız resmen leş hayatının suçlusu ji won demiş tüm hayatını onun mutlu olmasından nefret ederek geçirmiş :) Gerçek hayatta zorbalık iddiaları'da dönüyor bakalım ne olacak.

Life Update; Şaka gibi ama iş buldum ve  2 aydır çalışıyorum. 2 Ay bana 6 ay gibi geldi. İşe başlamamdan beri takım arkadaşlarım sürekli birbirine hastalık bulaştırıyor hep hastayım :(  Güzel bir pc alacağım ve kendime en güzel doğum günü hediyem olacak. İki ayda sadece 1 tane dizi izleyebildim. Baharı güncel olarak takip ediyorum. Nisan ayındayız ve 2024 hedeflerimin çoğunu gerçekleştirdim bile. Daha güzel hedefler koyacağım ve bloğu asla bırakmayacağım hadi bakalım :)

5 Şubat 2024 Pazartesi

Dev Blog Serileri / Alacakaranlık Serisi

2007-2011 Lise  zamanlarım sınıfa giriyorum herkesin elinde alacakaranlık serisi. Millet bitirip kitapları değiştirip bir yanındakine veriyor. Anlamsız gözlerle bakınıyorum çünkü  ben o dönemde korku gizem macera romanlarını seviyordum.(Halen böyle) Sonra devam filmlerine giderek akıma kapıldım mı evet. 

Seneler geçti ve öğrendim ki kitaplar filmlerinden de cringe ve teenage rüyası temalıymış. Kitaplarını okumadım.  Aşağıdaki yorumlar sadece filmlerini izlemiş birinin yorumları olacak. Filmleri izlerken neler hissettiğimi yazmak istedim. Kitaplarını okusam çok sıkılacağımı biliyorum ama ileride belki hayattan daha da sıkılmak için şans verebilirim. Bu yazı aksine gömmek için değil neden canım sıkılınca senede bir alacakaranlık açıp izliyorum açıklaması. Bu filmler ve kitaplar çıktığı zaman liseli olan tayfa günümüzde nostalji için açıp açıp izliyor. İnsanların çöp ıyyy demesine de hiç anlam veremiyorum. İzliyoruz kardeşim sana ne? Neyse sakinim.

Bu serinin benim için en önemli yanı müziklerinin çok çok iyi olması. Asla hakkını yedirmem. Geçelim yorumlarıma.

1-Twilight

İlk film diğerlerine göre daha sevilesi geliyor bana. Bella'nın sıkıcı ve normal bir liseli olması hiçbir şeyden haberi olmaması mesela. Bana hangi yöne gitmesi gerektiğini bilmeyen yönlendirilmeye çok açık bir kız gibi geliyor. (Kim lisede aklı başında ki) Edward daha çok ne istediğini biliyor gibi. İzlerken aşk sahneleri değil de bir insanla bir vampir nasıl sevgili oluyor diye fantastik yönünü düşünmek hoşuma gidiyor. (Kitaplarda Bella daha çok herkese üsten bakan ben farklıyım ben değişiğim ben ben ben diye geziyormuş)

 Evet tonla cringe sahne bulunuyor. Edward'ın Bella'nın düşüncelerini okuyamaması duruma yapılan mimler aşırı komik. Bella'nın beyni o kadar boş ki o yüzden bir şey duyamadığı gibi. Alacakaranlık estetiği sanırım benim en çok izlememe neden olan. İlk filmde karanlık / yağmur / fantastik ögeler / özel güçleri / vampirler / ilk tanışma /ailenin vejetaryen takılması daha çok ilgimi çekiyor.


2-New Moon

İkinci filmde Edward Bella'dan ayrılırsa kızın hayatının normale döneceğini vampir sorunlarından uzaklaşacağını düşünerek kasabayı terk ediyor. (Kızın başına Victoria gibi belayı saldıktan sonra kaç aynen)  Aslında kurt adam olan ama kendisinin de yeni öğreneceği Jacop ile arkadaşlıkları başlıyor. Bu filmi sinemada izlemiştim. Daha birincisini izlemedim o zamanlar, sen niye filminin 2 sine gidersin ki? Anlamamıştım bile kim ne değil diye. Jacop ile yakınlığını sevsemde ona eziyet çektirdiği ve bencillik yaptığı ortada Bella'nın. 

Peki ya siz team Edward mısınız yoksa team Jacop mu? Herkes bu filmden sonra başladı gruplaşmaya. Filmleri tekrar tekrar izlerken aslında Bella'yı en çok seven kişinin Edward olduğunu düşündüğüm için team Edward'ım.Volturi sahneleri / kurtlar / Bella'nın 1. filme göre daha iyi oyunculuğu / Edward serenatları hoş yerler.



3-Eclipse

Victoria'nın yeni doğan ordusu yaratıp Bella'nın üzerine saldığı devam filmi. Volturi afk btw. Herkesin Bella'ya sinir olduğu replik bu filmde. Jacop seni seviyorum ama Edward'ı da seviyorum seçersem Edward seçerim hıh. Üzgünüm Bell bu sahnelerden sonra herkes tarafından doyumsuz ergen olarak ilan edildin. 

Kurtalar ve vampirlerin ortak çalışması / Roseline ve Jasper'ın arka hikayelerinin gösterilmesi /  Alice ve Carlisle tatlış ve destekleyici halleri filmi idare eder kılıyor.





4-Breaking dawn part 1

Bella'nın düğün-balayı-hamile kalması-doğurması filmi. Tekrar izlediğimde en az sıkıldığım film bu. Olaylar o kadar çabuk oluyor ki ne olduğunu anlamadan hop bitiyor. Balayı sahnelerinde aşırı cringe yerler var. Hamile kalıp evde takıldığı kısımlar daha iyi.  Edward'ın bebek seni öldürecek sensiz yaşayamam eğeğeğ diye ergenlik atakları geçirdikleri kısım komik. Madem böyle tehlikeliydi vampir yapıp en başta kızı takılsaydın rahat rahat. Bu kurtlarında işi gücü yok mu anlamıyorum ki sadece Bella'nın etrafındalar bi gidin ya.

Roseline bebişi koruması / Jacop'un hmm sizde aileymişsiniz demesi (4. filmde farketmen iyi oldu) / Edward ve Jacop en yakışıklı halleri bence bu filmde.


5-Breaking dawn part 2

 Bella vampir oldu-çocuğu doğurdu-Jacop çocuğa mühürlendi-Volturi vay efendim siz nasıl ölümsüz çocuk yaparsınız- Tanıklar toplanır- Meşhur Volturi / iyi vampirler savaş sahnesi-kapanış.
Tanıkların ve yeteneklerinin  olduğu sahneler güzel en azından daha az cringe. 
Alice ve Carlisle olmasa bu aile ayakta durabilir mi sanmam. Bir bunlar sorun çözücü.

Kitaplarda sürekli Bella'nın ne kadar özel olduğu farklı olduğu gözümüze sokuluyormuş bu filmde de öyle cidden. Kalkan mı atacak hemen öğrenir en iyisini yapar. Tamam kız en main sensin. Hı.
Evet senelik Alacakaranlık izleme serisi tamamlandı. Bu sene böyle yazmak içimden geldi.  En ergen dönemimizde sevip bağrımıza bastığımız vampir ve kurtlara bu dönemlik anı saygı duruşumuzu  tamamlayıp uzaklaşıyoruz. 

31 Ocak 2024 Çarşamba

​Carol & The End of The World / The Holiday / The Little Mermaid


Carol & The End of The World

Dünyaya bir gezegen çarpacak, engellenemiyor ve herkes son 8 ayı kaldığını biliyor. Para önemini yitirmiş tüm dünya ölmeden önce canı nasıl isterse öyle yaşamaya başlamış. Bu 10 bölümlük dizi benim açımdan çok depresifti. Yer yer tetiklendiğim, lan hepimiz hayatımızın sonuna doğru koşuyoruz dünyaya bir cisim çarpıp bum olmamıza gerek yok ki, diyerek sorgulamalar yaptım. Başrol Carol dünyanın sonu gelse de rutin eski hayatını istiyor ve şans eseri bir muhasebe şirketi buluyor. Kimi hayatı boyunca çalıştığı için ve başka bir şey bilmediği için buraya gelmiş kimi hiç çalışmadığı için orada. Herkesin beğeneceği bir yapım değil. Absürt sahne çok fazla. En ilgimi çeken kısım ordunun tüm marketlere el koyması ve dağıtımı öyle yapmalarıydı. Başrolün geçmiş hayatını 2. sezonda biraz değinirler umarım. Çarpışmaya son 3 ay kala bitti yani 2. sezon gelir. 

The Holiday

Biri La'de biri Londra'da yaşayan 2 kadının aşk sorunları yüzünden bıkıp evleri değişmesi ve tatile çıkmasıyla ilerliyor. Gayet rahatlatıcı ve tatlış bir aşk filmiydi. 2000 yapımı daha çok şey izlemem lazım.

The Little Mermaid

Müzikalli disney yapımı deniz kızının live action hali. Sonu klasik mutlu biten biraz çocuklara birazda büyüklere hitap edelimde sinema salonunda sıkılmasınlar demişler. Müzikleri  güzeldi hakkını yiyemem.  Bi cruella kadar yükseltmedi beni ama dandik live yapmamışlar. En çok öpüşsünler diye söyledikleri şarkıda eğlendim xd

Şaka gibi ama ocak bitti bile. 10 günü kabus gibi olan iş deneyimim ve kaçışımla geçti gerçi xd Deneyim ty next deyip mobbing ve sosyal haklardan yoksun başka iş arayışlarına devam ahshgd. Bakalım şubat ayı sen bize neler getireceksin?

27 Aralık 2023 Çarşamba

See You on Venus / Fleabag / Strong girl nam soon


 See You on Venus

Klasik teenage romantik/dram filmi. 18 yaşına yeni giren ve hasta olan kızın başka ülkede annesini aramasını anlatıyor. Derinlik aramadan izlenir.

Fleabag

İngiliz yapımı 12 bölümlük  kara mizah. (Ben hariç herkes izlemiş ben şok) Cinsellik takıntısı olan bir kızın ayakta kalmasını ve gerçek aşkla tanışmasını anlatıyor. Son 6 bölümü çok çok daha beğendim. Replikler mükemmeldi. Peder ile aralarındaki konuşmalara bayıldım. Hem gülüyorsunuz ama geçen cümlenin aslında hüzünlü bir gerçek olduğunu anlayınca üzüş mod. Bibloyla olan sahnelerde çok güldüm. Ekrana dönüp sürekli mimik yapması ve sonraki bölümlerde pederin bunu duymaya başlaması çok tatlı detaylardı. 4. duvarın kırılması tekniğiymiş bu. İzleyenle konuşmakmış, yeni öğrendim bende.

 Strong girl nam soon

Kabul edelim hepimiz bu diziyi kötü karakter yüzünden izledik. Keşke shio'nun eski yaşamını daha çok anlatsalardı. Ana karakterin sevgilisinin yüzünü hatırlayan var mı diye sorsam kimse bilmez. Ya allah affetsin ana çifti sevemedim :( Dizi baştan sona mantık hatasıyla dolu fantastik dizi ehe diyip görmezden gelinmesi tavsiye edilir. Yeni kdrama izleyicileri sevecek şeyler bulabilir ama gurmeler için ortalama kaldı. Özel güçleri kısmı da çok abartılmıştı. Neden 16 bölüm sabrettim diziye tabi ki diğer karakterler sayesinde. Şirket imparatoriçesi anneyi çok sevdim. Ailede erkeklerin hep güçsüz takılması zaafları olması çok komikti. Çoğu şey havada kaldı 2. sezona bıraktılar.

2023 yallah hadi postu bu. Kah güldük kah ağladık. %75 ağladık ama neyse bir yıl bitti. Kişisel olarak korkunç bir seneydi. Allah'ım bize güzel, sağlıklı, mutlu şeyler yaşamayı nasip et deyip 2024e hoş geldin diyoruz.

24 Aralık 2023 Pazar

Tiyatro / Gonzagonun Öldürülmesi

 Bloggerı 2013de keşfettikten sonra 'buraya gittiğim tiyatroları yazıyım da güzel şeyler biriksin' demiştim. Yenisini ekleyim güzel anlara ve anılara. Ailemle birlikte Gonzago'nun öldürülmesi isimli tiyatroyu izledik. Elizabeth karakterini çok sevdim. Aslında çok zeki olması ve delilikle gidip gelmesi oyuncunun bunu sahnede yansıtması çok iyiydi. Lola karakteri de çok güzeldi. Benim için tiyatro izlemek film yada dizi izlemekten 10 kat daha iyi hissettiriyor. Umarım 2024de daha fazla giderim. Sevgiler.